Öğlen eve gidersin. İş yerinde sinirin bozulmuş dolu dolu. Küçük kızının yüzüne öyle bakmak istemezsin, o da ısrarla sana bakmak ister. Yüzüne bile bakamadan uyur ve işe dönersin. Sonra sana bunu yapanlara ve ona bunu yapmak durumunda kalışına şaşar durursun.
Dışarıda kocaman karlar yağarken eve gitmek kızına sarılmak ve beraber yatmak istersin, zaman bir türlü geçmek bilmez.
7 yorum:
az kaldı sabret o minik var ya, O' na sarılınca unutacaksın herşeyi;)
ahh seni o kadar iyi anlıyorum ki. Sen şimdi minicik kızını bırakıp çıkıyorsun evinden. Ben de 'aman mesai 5 dakika uzamasa da Oki okuldaki son çocuk olmasa' diye dua ediyorum her gün. Ne olacak bizim halimiz böyle yaa.
takılıp kalmamak lazım, gereğinden fazla değer vermemek canımızı sıkan kişilere ya da olaylara. unutmak eve gidince, keyfini çıkarmak :)
Sonuçta o şahane dudaklı küçük hanım evde seni bekliyor. Biraz erken biraz geç ama kavuşmak garanti olsun gerisi boş:)
Ne yazıkki işin bütün sinirini stresini eve taşıyoruz:( geçmesini diliyorum ne yapabilirz uzak dursun bizden can sıkıcı insanlar!
Chilek; iyiki varrrr!
lolipu; hem anne olup hem bizim gibi çılgınca çalışmak çok yıpratıcı, galiba bişey olmayacak böyle yıllar geçecek. ya da ben doğum gününde sana dilediğim şeye bir ek yapıp beni de yanına alırsın diycem:))
beril öke gülen; hakikaten takılıp kalmamak lazım ama insan bazen kendini kaybedebiliyor işte:)
my lifebook; darısı başına, darısı başına... :)
zeyneeeepp; bizden lütfen uzak dursunlar artık!! sevgiler...
Harika... Paylaşımlarınız için tebrikler ve teşekkürler.:)
Yorum Gönder