11 Nisan 2010 Pazar

İTİRAFLAR-1

Üniversite 1. sınıftayken ailece de tanıştığımız çok yakın bir kız arkadaşım vardı. Birbirimizi gaza getirerek çok çılgın şeyler yaptırdığımızı düşündükleri için dönem dönem görüşmemiz yasaklanırdı. Yine böyle bir dönemde bir başka kız arkadaşımızı da yanımıza alarak Cumartesi günü Odtü çarşıda yemek yedikten sonra salak salak gülerek karşıdan karşıya geçiyorduk ki yakın arkadaşımın havada takla attığını sonra bez bebekler gibi hiç bir tarafına hakim olamayarak bir arabanın ön camına düşüp yere zıpladığını, hatta camı kırdığını gördüm. Aramızda bir adım bile yoktu. Yanına gittim bayılmıştı. Etrafımıza hemen bir sürü insan toplandı, hatta aralarında bir de doktor vardı. Ona çok hızlı çarpan çocuk genç ve ukala bir tipti. Doktor onu ayıltmaya çalışırken tam oaradan geçen asistan arkadaşımız hemen bi taksiye attı bizi ve en yakın özel hastaneye gittik. Karşıdan karşıya geçerken arkadaşım montumu giyinmek için benim çantamı tutuyordu. Sonradan öğrendik ki onu kurtaran o çanta ve içindekilermiş. Çantanın üstündeki demirler bile parçalanmıştı. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki napacağımızı bilemeden ağlıyorduk. Sonra hastanenin acilini hatırlıyorum. Bir süre bekledikten sonra içerden arkadaşım çıktı. Üzerine yeşil arkası açık hasta önlüklerinden vardı, ayağında kağıt terlikler, boynunda boyunluk vardı. İçerden gülerek çıktı ve çok yakışıklı bi doktor gördüm hemen gelin dedi:)) Biz onu öyle görünce rahatladık ve gülmeye başladık çocukluk işte. Ben daha 17 yaşındaydım. Her yeri morluk içindeydi. İçeriden bir doktor hemen yerine yatması için seslenince arkasını döndü ve yeşil önlükten görünen manzara korkunçtu:)) Yani içinde pek bişey yoktu ve görünen yerler de sargılıydı. Sonra asistan olan arkadaşımız hastane masraflarını ödedi ve çıkıp kaza geçiren arkadaşımın evine gittik. Evde kimse yoktu ve hastane masrafı o kadar yüksekti ki evde sürekli acaba neyi satarsak farkedilmez ve masrafları öderiz diye gülüşüp durduk:) Sonra arkadaşımın evine geldik. Annesi ve babası şehir dışındaydı. Durumu kimseye anlatamıyorduk ama para da bulmamız gerekiyordu. Neyse  o günü öyle geçirdik, ertesi gün arkadaşıma çarpan çocuk ziyarete geldi ve 5 dk oturduktan sonra ukalalık ederek gitti. Neyse bir kaç gün sonra annesi ve babası geldiğinde düştüğünü ve boynunun tutulduğunu söyledi. Sonraki bir kaç yılda boynundaki aks kayması yüzünden ara ara bayılan arkadaşımının durumunu üzerinden zaman geçtikçe hiç anlatamadık.
Şimdi düşününce anlatmamakla ne kadar tehlikeli bir iş yaptığımızı anlıyorum. Bu arada Odtü'de şu anda o yolda bulunan kasisler bu kazadan sonra yapıldı...

2 yorum:

SvGLove dedi ki...

aaa o müthiş kavislerimiz sizin bu olayınızdan sonra mı konulmuş?
vay be! Üzerinden çok geçmiş ama geçmiş olsun yine de:)

asmabahce dedi ki...

şimdi adım başı kasis var:) teşekkürler...