27 Aralık 2011 Salı

Yeni Yıla Girerken Ne Giyinmeli?

Favorim abartılı olsa da ortadaki. Sizce nasıl?

2012'ye götüreceklerimiz...

 



http://sapphiree.tumblr.com/

12 Aralık 2011 Pazartesi

Hand Made!

Made with love!Montunun üzerinde böyle yazıyor cücenin:)

8 Aralık 2011 Perşembe

Yüksek Topuklar

 Ömer Seyfettin'in bir kitabının adıydı sanırım:Yüksek Topuklar.
 Zara demişken yüksek topuklara bakmadan geçmek de olmaz.
Gerçi Zara'dan aldığım ayakkabılara genelde birşeyler olur birkaç defa giyinmeden ama geri götürdüğümde sorgusuz sualsiz iade almak isterler, ben de ısrarla aynısından almak isterim:)

Bebe Yaka

 Zara bebe yakaya takmış durumda, tabi bende. Çok cici değil mi?

Huzur! Nerdesin?

Utanarak söylüyorum yılbaşı yaklaştıkça beni acayip şeyler alma telaşı tutuyor. Tüm evi boşaltıp yenilerini alasım var. Halbuki şöyle huzurlu sakin bir yılbaşı geçirmeyi planla dimi, olmaazzz. İlla bir telaş bir koşturmaca, bir heyecan..



Bir de habire bir taşınma merakı:) Hayırlısı...

7 Aralık 2011 Çarşamba

Mother Fashion


Derin doğduktan sonra topuklu ayakkabılarıma kavuştum ancak yine de onunla gezerken rahatlık hep önceliğim oluyor.

Baby Fashion

Yaka iğnem kendi stilini seçene kadar benim ve kendisini sevenlerinkiyle idare edecek artık:)

                       Şort, çoraplar: H&M
                       Baykuşlu çorap: Caldizone
                       Elbise : H&M Zeynep teyzesinin hediyesi

Anne kız henüz Zara'ya uğrayamadık ama gider gitmez onları da paylaşacağım.

5 Aralık 2011 Pazartesi

Özlediklerim


Bazen burnunuza bir koku gelir, bir rüya görürsünüz ya da bir snlik bir kare görünüzde şimşekler çakmasına sebep olur.Sabah uyanırsınız her yerde o koku, o sahne, o rüya...
Kış geldi, yılbaşı da yaklaşıyor. Her yerde bir heyecan...

29 Kasım 2011 Salı

Tam 40 Gün Geçti Sonunda



Ne hamilelikte ne de lohusa dedikleri şu lanet dönemde hiç bir psikolojik semptom göstermedim. Sadece fiziksel olarak bir takım zorluklar yaşadım ki doğumdan sonraki 10 gün en zoruydu. Hamileyken herkesin 40ı çıkmalı dediği şeyi saçma bulmuş anlam veremeiştim ki hakikaten bebeğin karnımdan çıkıp da hayata adapte olması için ve benim de tam olarak iyileşebilmem için böyle bir süreye ihtiyaç varmış.
herkesin şikayet ettiğinin aksine benim etrafımdaki kocakarılar hiç bir zaman baskıyla kendi bildiklerini uygulamaya çalışmadılar. Tam tersi doktorun söyledikleri ve benim sürekli okuduklarımdan beraberce yorumlayarak uygulamaya çalıştık. 
Bunlardan en fazla işime yarayan ise sevgili Tanya'nın bloğundaki yorumları okurken farkettiğim kendisinin de çok faydalandığını söylediği Trach Hogg'un kitabı oldu. Geceleri bir türlü uyumak bilmeyen bir cüceye neler yapılabileceğiyle ilgili kime sorsa bulamadığım cevapları orada buldum. Bizi cüce sabah 5ten önce uyumazken her gün yeni bir taktik geliştirip onu bir şekilde uyutmayı dener, fakat o bizden hızlı çıkıp başka taktik geliştirip yine uyumazdı. eğer tek neden sabahları uyuyor olmasıymış. Gece uyumadan bir iki defa iyice besleyip sabah da 7 gibi uyandırıp ona sabah olduğunu farkettirerek ( konuşarak, müzk dinleterek... çünkü geceleri ışık açmak ve konuşmak yasak) sorun kolayca çözülüyormuş. bir de tabi bebeğin beslenmesini uykusunu bir rutine oturtmak gerekli ki sanırım en zoru o. Rutinden kasıt aynı saatler değil, sadece önce beslemeli altını değiştirmeli ve 15 dk aktivite yaparak geçirdikten sonra yaklaşık 1-1,5 saat içinde uyuasını sağlamanız gerekli.
Neyse Pazar günü sonunda 40 günü tamaladık ve artık ikimiz de yeni hayatımıza adapte olmaya başladık galiba:)

21 Kasım 2011 Pazartesi

Uyurken...


Sessizce parmak uçlarıma basarak odadan çıktım birkaç birşeyi devirdim, neyseki uyanmadı ve bunları yazıyorum.
1 ay nasıl geçti, günlerden ne, eskiden bu aylarda neler olurdu tamamen kayıp bende.
Tek derdim bu minik kız çocuğu, çok minik değil mi ama:)

13 Kasım 2011 Pazar

18 Ekim - DERİN AŞK!

Uzun süredir yazamamaın nedeni hepinizin de bildiği gibi aşağıdaki çırpı bacak hanımefendi:)
17 Ekim akşamı istemeye istemeye gittiği doktor kontrolünde doğumun yaklaştığını öğrendik. Ogece doktorum 6 saatte bir kendisini arayarak bilgi vermemi istedi. Ben hamileliğin son zamanlarında hep suyum gelecek diye beklerken böyle bir durum hiç olmadı, hatta su kesesini doktor doğumdan önce patlattı. Ertesi gün yine kontrole gittik, tabi söylemeyi unutuyorum son günlerde korkudan normal doğum olmasın sezeryan istiyorum diye tutturmuştum ancak doktorum Cihangir Çakıcı neyseki beni hiç ciddiye bile almadı:) Neyse kontrole gittiğimizde de sancım yoktu ve doktor sunni sancıyla bir denesek mi derken birden koluma serumu bağladılar. Anestezi doktoum da geldi açıklık hala 1 cm idi ve sunni sancı baişlamıştı. regl sancısından biraz daha fazla olunca ve açıklık 2 c olunca epiduralı ben istemememe rağmen doktor taktı. İyiki de takmış Sinem Hanım, kendisi doğum koçu gibiydi saatlerce benimle odada sohbet edip olacakları anlattı ve her şey de anlattığı gibi oldu. Doğum beklediğimden çok kolay oldu ve arkadaşlarımın anlattığı gibi hiçbir ağrı hissetmedim. Doğum TOBB-ETÜ hastanesinde bir odada gerçekleşti. Gece 12 gibi olması beklenirken 08:45 de ve doğum baişladıktan 10 dk sonra Derin geldi. Onu ilk gördüğüm andaki duyguları anlatamam. Şimdiye kadar hiç birşey için böyle şeyler hissetmemiştim. Doğar doğmaz gözlerini açan bembeyaz minik kız benim karnımdamıydı inanılır gibi değildi...
İnsan 1 sn gördüğü birine nasıl bu kadar bağlanabilirdi?
Sonrası 1-2 hafta oldukça zordu. Hem benim iyileşmem hem de Derin'in kendi belirlediği düzenine alışmak pek kolay olmadı.
2 gün bile evde oturma fikrini tuhaf bulan ben bile 1,5 aydır işe hiç gitmediğime inanamıyorum.
Hala rüyada gibiyim.
Darısı isteyen herkesin başına...

16 Ekim 2011 Pazar

39. Haftada...


Yağmurun, soğuğun gelmeye başladığı şu günlerde yazdan kalma bir  fotoğraf paylaşmak istedim. Safranbolu hatırası...
39. haftada hala bebekte pek bir kıpırtı yok. Beklemeye devam...

11 Ekim 2011 Salı

L'occitane

Bloğu takip edenler ve beni tanıyanlar L'occitane ürünlerinden ne kadar memnun olduğumu bilirler. Yeni kullanmaya başladığım iki ürününden daha bahsetmek istiyorum. Sol taraftaki göz makyajı temizleyicisi. Kirpiklerim döküldüğünden her şeyi kullanamıyorum, denemediğim ürün kalmadı bile diyebilirim. Bir de GNC'nin jelinden memnun kalmıştım. Bundan da aynı derecede memnun kaldım.
Hemen onun yanındaki de yüz temizleme köpüğü. Köpük daha çok yağlı veya karma ciltler için. Cildi çok güzel temizlemesine rağmen biraz kurutabiliyor. Bundan da çok memnunum. Özellikle ürünlerin çoğunun organik olması çok hoşuma gidiyor.
Sırada saç kremleri var. Kullandıktan sonra onlar hakkındaki yorumlarımı da yazacağım.

9 Ekim 2011 Pazar

37. Hafta


Bu hafta başından itibaren doğum  iznine ayrıldım.  İçimde tuhaf bir burukluk oluşmadı desem yalan olur.
Canım arkadaşlarım çok güzel bir pastayla uğurladılar beni.
Bir de benim bir türlü almadığım bebek bakımı kitaplarından almışlar: "Bebeğinizin İlk Yılında Sizi Neler Bekler?". Kitabı çok beğendim elimden düşüremiyorum ama çok da merak ediyorum ilerleyen haftalarda  okuduklarımı kullanabilecek miyim? Tek başıma ona bakabilecek miyim? Nasıl olacak acaba? Hayatım çok mu değişecek? Becerebilecek miyim?
 Sonbahara girerken kafamdaki bu düşüncelerle 37 haftayı da böylece tamamlıyoruz...

28 Eylül 2011 Çarşamba

Bebek Odası Dekorasyonu

Önceden öylesine baktığım bebek odalarını artık daha dikkatle inceliyorum. Kız bebeklerin odaları neden hep pembe anlamıyorum.Pek fazla alternatif yok açıkcası. Bizimkinin odası haftasonu gelecek ve fotoğraflarını da paylaşacağım ancak hala lambası, halısı, perdesi nasıl olmalı ne renk olmalı bilmiyorum. Cumartesi günü bunları da halletmeyi düşünüyorum.


27 Eylül 2011 Salı

36. Hafta


Dün akşam hamile halimle yine bir arkadaşımın düğününe katılıp hoplaya zıplaya dans ettikten sonra artık karar verdim ki hamilelikte topuklu ayakkabı, düğün, dans işleri zormuş:)) Yorgunluktan uyuyamadım ama çok keyifliydi. Herşeye rağmen dün de doğmadı.

 Düğüne hazırlanırken...

Haftasonundan kalma...

23 Eylül 2011 Cuma

Ne Zaman Geleceksin?

Senin için süt bile içtim, sana iyi bakmaya çalıştım. Şekerlerin bile hazır sayılır, bir tek ismin yok hala...

 Montunu bile aldım üşüme diye, benimkine benzemiş o da.

Ne zaman geleceksin acaba??



Haksızlık Bu!!!

Eğer doğum yapan anne devlet memuruysa ilk 6 ay günde 3 saat süt izni kullanabiliyor, eğer işçiyse günde 1,5 saat süt izni kullanabiliyor. Peki bu iki anne arasındaki fark nedir? Yavruları mı? Yoksa annelikleri mi? Ve neden hiç kimse çıkıp da bu ne saçmalık demez??



22 Eylül 2011 Perşembe

Herrera 2012 Yaz Koleksiyonu


Biz yaz geçmesin diye sayıklarken tasarımcılar 2012 yaz koleksiyonlarını sunmaya başlamışlar bile.

fotoğraflar vogue

21 Eylül 2011 Çarşamba

35. Hafta



Sonradan bu fotoğraflara bakıp off ne olmuşum öyle şişman şişman der miyim, derim:))

Giyinemeyeceğimi bile bile aldığım ayakkabılarıma da ahhh der miyim onu da derim:))

Şimdiye kadar doğmasın lütfen dediğim ufaklığa artık doğ offf da diyor muyum, eveettt. O da önceden inat edip doğmaya uğraşırken şimdilerde annesinden aldığı azmiyle doğmamaya çalışıyor mu, ona da eveeettt:))

Herkes de bana artık bir isim bul derken  inanılmaz bir rahatlıkla amaann nasıl olsa doğa bir işaret gönderir diye düşünüp kasmaz mıyım, maalesef buna da evet:)

Bakalım ilerleyen günler neler gösterecek...

13 Eylül 2011 Salı

34. Haftada...

34. haftada ancak aklımıza geldi de Ceren ve Özlem ile çok güzel fotoğraflar çektik.Özlem'in eli... Ve Ceren burada naapıyor anlayabilen var mı:)) Sanırım kendisine de bulaşsın diye büyü yapıyor:))

6 Eylül 2011 Salı

Yarın Biz de Şöyle Kahvaltı Yapalım mı?



Bu akşam drumun vereceği doğum seminerine katılacağım. Çoookk heyecanlıyım, daha önce katılan arkadaşlarımdan içeriğinin oldukça faydalı olduğunu duydum ancak içeriği hakkında hiç fikrim yok.
Hadi bakalım yarın sabah da böyle bir kahvaltıyla başlayalım güne:))

 deco

5 Eylül 2011 Pazartesi

Türk Kahvesi Yasaaakkkkk!

Cumartesi günü yine dr kontrolü vardı. Türk kahvesi yasağı geçmiştir diye haftada 1-2 içiyordum ki kolay kolay hiç yasak koymayan drum bu duruma kızıd. Lütfen kola ve kahve içme dedi. Bebeğin gelişimini engelliyormuş. Buyrun size vicdan azabı...
3 hafta sonra izne ayrılıyorum, sonrasında evde 3 hafta nasıl geçer bilemiyorum ama hamileliğim boyunca bile zıp zıp zıplayan ben bile kolay hareket edemiyorum artık. Bebişin sağ kaburgama dayadığı ayağı beni mahvediyor.
Kokana kadar da bu t-shirtü giyinmeye devam etmeyi planlıyorum:)

26 Ağustos 2011 Cuma

Hediyelerimmm!!


Sevgili arkadaşım Özlem ve kızı Derin bana bunları yapmışlar. Hele Derin aylardır bu bebeğe neler gerekli diye hazırlayamadığım listeyi minik bir kitapcıkla hazırlamış: "Bebeklerle İlgili Kitapcık". Bu bebeklerin nelere ihtiyacı vardır, hangi durumlarda nasıl hareket ederler hepsi bu kitapcıkta resimlerle anlatılmış:))

25 Ağustos 2011 Perşembe

Büyüdükçe...

O büyüdükçe ben nefes alamıyorum, yine de ellerini ayaklarını oynatsın sağlıklı olsun diye nefesimi tutuyorum.
Her gün görmek istiyorum, mutlu mu diye merak ediyorum.

Ben sevdiğim şarkıları dinlerken o da sevsin istiyorum:)

9 Ağustos 2011 Salı

Gün Işığı



 Gün ışığı vuran bahçeler, evler akşam üzerleri saatlerce oturasınız gelmez mi sizin de. Hormonlar nedeniyle sıcak olmasın istiyorum sadece gün ışığı olsun, olmaz mı?

traditionalhome

Bu Defa da Atlattık!


Geçtiğimiz hafta Çarşamba ve Perşembe günü ufak ağrılar sancılarla geçti 2 gün yatıp dinlendim ve tam da iyileştim Cuma işe gidebilirim derken Cuma gecesi sıklaşan sancılarla sabahı ettim. Sakince doktorun uyanmasını bekleyip aradım. Hocam galiba üşüttüm ağrım var dedim. Doktorum da önce ağrıyı tarif ettirdi, sonra 10 dkdan sık mı diye sordu ki sancılar 30 sn de bir geliyordu:) ısrarla hazırlan hastanede buluşuyoruz diyince korkudan tutturdum hastaneye gidemem hiç bir şey hazır değil muayenehanede buluşalım diye:)) O an korkudan ne yaptığımın bile farkında değildim tabi. Bir de ben hala yok bu başka bişey sancısı diye inat ederken yola çıkıldı doktora gidene kadar korkudan sancılar azaldı. Neyseki doktorum çok deneyimli. Kasılmaları kesen ilaç verdi. O an en büyük kaygım 1,5 kg olan bir bebeği nasıl doğururumdu...
Bu arada böbrekler kum dökmeye devam ediyor. Yüzme, yürüyüş yasaklandı 1 hafta.
Neyse bu defa da atlattık:)) Şimdiden itişmeye başladık, Sağ tarafıma yatsam hemen içeriden tık tık diye uyarı dirsekleri geliyor ben de söylene söylene öbür tarafa dönüyorum:) bazen dönmeyip biraz da sen dayan demek istiyorum ama henüz hiç kıyamadım:)

O korkuyla hemen doğum çantası hazırlanmaya başlandı, ne gerekli ne gereksiz hiç bilmiyorum ama kendimce bazı şeyleri değiştiriyorum. Anane geceliklerinden, korkunç emzirme sutyenlerinden kaçabildiğim kadar kaçmak istiyorum.

bu fotoğraf 1,5 ay öncesine ait henüz erken doğum kaygısı yokken...

29 Temmuz 2011 Cuma

Happy Friday!


Cumartesileri o kadar özlüyorum ki Cumaya bile özlem duyuyorum, bu yüzden Cumalar hep mutlu. Yine çok stresli bir hafta bitiyor, az kaldı, çok az.
Ben gerildikçe içerideki minik ayaklarıyla beni uyarıyor  yeter diye. O zaman çok üzülüyorum bu stresi ona nasıl yaşatırım diye.
Fotoğrafı çeken sevgili arkadaşım Chilek'e teşekkürlerimle, bu gün de böyle giyindik biz:))

28 Temmuz 2011 Perşembe

Şu Halime Bakmadan...

Şişmiş ayaklarıma, tam tur belime bakmadan çimlerde bir de fotoğrafımı çekiyor arkadaşım Chilek. Öyle kocaman ki her yerim göbek küçük kalmış diyebiliriz:)

26 Temmuz 2011 Salı

Hamilelik Halleri - 6,5 Ay



Aldığım 9,5 kilonun özellikle çoğunu ilk 3,5 ayda aldım. Riskten dolayı hareketlerim oldukça azalmıştı. bu nedenle nasıl olduğunu bile anlayamadan hızla aldım o kiloları. Bundan sonra noolur bilmiyorum ama:) şu anki durumumum budur.

Geçen 6,5 ay boyunca neredeyse hiç sağlıklı bir uyku alamadım. Uykusuzluktan sürekli şiş gözlerle geziyorum. Bebek doğduktan sonra hiç uyuyamayacağımı düşündükçe de korkuyorum açıkcası nasıl dayanacağım diye.

Bebeğin henüz bir ismi hatta isim listesi bile yok. Bakalım zamanla olur diye bir rahatlıktır gidiyor:)

22 Temmuz 2011 Cuma

Karın Çatlakları İçin

Neredeyse 2.- 3. aydan itibaren karın çatlakları için L'occitane'ın saf shea yağını kullanıyorum. Kesinlikle muhteşem. Akşam sürüp uyuyorum, sabah kalktığımda bile inanılmaz nemli oluyor. Ayrıca bebe yağları ve vaselin de kullanıyorum arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine. Sadece karnıma değil bacaklarıma da sürüyorum.
Umarım hiç çatlağım olmaz çünkü bu aydan sonra başlarmış çatlaklar.
Biraz pahalı gibi görünse de üye kartı aldığınızda doğum gününüzde bir ürün fiyatına iki tane alabiliyorsunuz. ayrıca her ayın son gününde indirimleri oluyor.
Mutlaka deneyin.